12 Nisan 2012 Perşembe

Masanın üstünde parmaklarıma dokunan beyaz kağıdın merhameti ve şefkatine sığınıyorum.Yeniden duyuluyor o heyecanlı sesler , ne temasal bir doğruluk hali  bu , ne de satın  alınmış bir soyluluk...Korkak gölgelerin erişemeyeceği bir duygusallık ...Zorluklarla yıkanıyor hissettiklerimiz , sertçe vuruyoruz ayağımızı toprağa , öfkeyle duymayı arzuladığımız gürültüyü susturuyor toprak ...Öngörülmemiş buluşlar , satılık duygu tapınakları , omzumdaki kambur hayaller...Korkulukları yıkılıyor hafızamızın , dayanılması güç azgın rüzgarlar köklüyor tüm anıları ... Ayağa kalkıp direnmemiz gerektiği an da gecede diz çökmüş ışıksız bir dinlenişin esaretini yeğliyoruz .Düşlerin kıyısında güvendeyiz şimdi ...

Kurtuluş umudu tükeniyor , tanrı dikkatle izliyor soluk alışımızı, ürkütücü bir şüpheyle dolu kalbimiz ya bu  basit oyunda başarısız olursak ?
Dokunuşlarımız hırçınlaşsa da şımarık bir çocuktan farksız ruhumuz , gözlerimize yalnızlığın kokusu sinmişken dilediğin kadar takıp takıştır eğlenceleri ruhuna ...
İnandığınız yüce zekanın çıkışı bulması olası mıdır ? Amansız bir mücadelenin ortasındayız dostlarım ...

C.B.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder